Abone Ol

Tugay Karabulut: Vakarlı, Müslüman, Mücahit

Tugay Karabulut: Vakarlı, Müslüman, Mücahit
Cenab-ı Allah önce âlemleri sonra insanı yaratmış ve imtihana tabi tutmak için dünyaya göndermiştir. Her insan doğar, yaşar ve ölür. Ölüm Allah’ın bir emridir ve kaçınılmazdır. Ölüm bir son değil, sonsuzluğun başlangıcıdır. Rahmetli Erdem Beyazıt’ın “Ölüm Risalesi”nde yazdığı gibi;

“Ölüm muhakkak

Ve ölüm mutlak

Tek kapısıdır ölümsüzlüğün.”

Tugay kardeşimizde Allah’ın emri gereği emanetini teslim etti ve dünya sürgünü nihayete erdi. O’ndan geriye bizim için hatıraları ve yaptığı güzel çalışmaları kaldı.

Üniversite birinci sınıfta aynı yurdun aynı odasında başladı bizim hikâyemiz Tugay’la. 13 sene boyunca omuz omuza birlikte yol yürüdüğüm, mücadele ettiğim, her zaman yanımda olan ve yanında olduğum dostum ve kardeşimdi. Ama Tugay’ı üç cümle ile tanımlayacak olursam bunlar; vakarlı bir insan, salih bir müslüman, davasına sadık cefakar bir mücahit…

Vakar: Tugay kardeşimiz vakarlı bir insandı. Ağırbaşlıydı. Bulunduğu mevki ve konumun gereğini hakkı ile korurdu. Bulunduğu ortama uygun davranır, yerine göre konuşur, yerine göre susardı. Bu özelliği onun arkadaşları arasında hürmet görmesine ve sevilmesine vesile olurdu. O’nun bu vakarlı hali aynı zamanda etrafındakilere bir eminlik verirdi.

Müslüman: Bizler şahitlik ederiz ki Tugay kardeşimiz salih bir Müslümandı. İbadetlerine, insanların hak ve hukukunun korunmasına özen gösterirdi. Her zaman sabredenlerden olmuştur. İmtihan olunduğu ve sekiz sene süren hastalığı boyunca bir kez olsun isyan etmemiş, Rabbinin hükmüne boyun eğmiş ve sabredenlerden olmuştur. Sabır ve şükür; hayatının uzunca bir döneminde bu iki hal üzere gördük O’nu. Sabredenlerden ve Hakkı yaşayarak tavsiye edenlerdendi. Tugay kardeşimizin, Rabbimizin Âl-i İmran suresi 102. ayetinde bizlere emrettiği “Ey iman edenler! Allah’a karşı gelmekten nasıl sakınmak gerekiyorsa öylece sakının ve siz ancak Müslümanlar olarak ölün.” hükmünü yerine getirerek, bir Müslüman olarak son nefesini teslim ettiğine şahitlik ederiz.

Mücahit: Tugay kardeşimiz lise çağının başlarında tanıştığı Milli Görüş davamızın son nefesine kadar sadık ve cefakâr bir neferi olmuştur. Daha lise öğrencisiyken Giresun Şebinkarahisar ilçesinde Anadolu Gençlik Derneği İlçe Başkanlığı görevini almış, sıfırdan ilçe teşkilatını kurmuş ve büyük bir özveriyle, büyük hizmetler yapmıştır. Lise sonrası AGD Şube Başkanının emri ile Üniversite tercihinde sadece Giresun ilini yazmış ve şubede görev almıştır.

Göstermiş olduğu gayretli çalışmalar neticesinde kendisine Genel Merkez Ortaokullar Komisyonunda görev verildi. Bir genci daha kurtarmanın aşkıyla ve azmiyle tüm illeri ve ilçeleri gezdi. Bu ziyaretler sırasında sayısız kazalar atlattı, kaza yaptı ama azminden ve gayretinden hiçbir şey kaybetmeden aşkla ve azimle çalışmaya devam etti.

Her zaman Hakkı savundu, haksızlığın karşısında durdu. Kardeşlerinin hakkına zeval gelmesine müsaade etmedi. İşine dört elle sarıldı. Hangi vazifeyi, hangi işi yaparsa yapsın, en iyi, en güzel şekliyle, ortaya dört dörtlük bir iş çıkartmak için mücadele gösterdi. Ne vazife verilirse yaptı. İnsanların dertleri ile dertlendi, çözüm bulmak için gayret gösterdi. Karşısındaki kişinin mevkii ne olursa olsun, kendisine ne dayatılırsa dayatılsın, boyun eğmedi, doğru neyse onu yaptı, doğrudan taraf oldu.

Sekiz yıl sürecek ve ebedi âleme göçüne vesile olacak olan hastalığına rağmen Hakkı hâkim kılma mücadelesinden asla geri durmadı. Yeryüzünde Hakkın hâkim olduğu “Yeni Bir Dünya” için son nefesine kadar mücadele etti, gayret gösterdi. Allah O’ndan razı olsun.

Bizler Tugay kardeşimizin gayretine, dava aşkına, azmine, mücahitliğine, Müslümanlığına şahidiz, Rabbim şahitliğimizi kabul etsin. Yollar ve şehirler şahittir, O bir mücahiddir ve Allah’ın izniyle kendisi şehittir. Rabbim bizlere de şehadeti nasip etsin. Bize Tugay Karabulut ve Abdullah Şahin kardeşlerimizle cennetinde yeniden buluşmayı, yeniden bir arada olmayı nasip etsin.

Rabbim ayaklarımızı sabit kılsın…

“Bir yol buldum öteye geçerek gözlerinden

İşte yeni bir dünya peygamber sözlerinden

Ölüm bize ne uzak, bize ne yakın ölüm

Ölümsüzlüğü tattık, bize ne yapsın ölüm.”

YAZAR HAKKINDA
Necmettin Altıntaş
Necmettin Altıntaş
YORUMLAR
İçeriğe ait yorum bulunmamaktadır.
YORUM YAPIN
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Yazarın başka yazısı bulunmamaktadır.