Abone Ol

İstanbul (İfsat) Sözleşmesini Doğru 'Oku'mak

İstanbul (İfsat) Sözleşmesini Doğru 'Oku'mak
Öncelikle selam ve afiyet dileklerimizi sunuyoruz.    

Size bu mektubumu  Allahu Teala'nın kullarından,ülkemizin yurttaşlarından,TBMM eski üyelerinden bir hukukçu,eski yol arkadaşlarınızdan,din kardeşlerinizden,kaptanı bulunduğunuz Anadolu gemisinin yolcularından birisi olarak yazıyorum. Aslında sadece ''İnsan'' kimliğimiz yeter,  feryat için.  Çünkü insan fıtratına(genlerimize) suikast var...Kardeşiniz aşağıdaki bilgilerini,düşüncelerini,dileklerini sizinle paylaşmak istiyor.Sizin hoşgörüyle karşılayıp,yararınıza olduğuna inanacağınızı ve şükranla karşılayacağınızı umuyorum.Maddi bir beklentimiz yok.Ücreti varsa Rabbimizin Kereminden umarız.Gemimizin kaptanı konumunda olduğunuzdan her zaman size duada,iyi dileklerde bulunuyoruz;her ne kadar eleştiriyorsak da... Çünkü gemimizin batmamasını,sahili selamete çıkmasını arzu ediyoruz.

Dünya sahnesinde nice devlet,kavim ve medeniyet azgınlıkları/zulümleri nedeniyle helak olmuşlardır. Siyasette,ticarette,ahlaktaki azgınlıkların sonuçları,tarihin ibret sayfalarında, ibret almayanlar da sonrakilere ibret olmaya devam edeceklerdir.

 "Dostlar gerçekleri/acıları söylerler".Birileri de yanlışlarınızı alkışlar,yalakalık,dalkavukluk ederler. Bu temennilerimizin hem Hakkın hem de halkın rızasına uygun olduğunu bilecek, takdir edecek birikimdesiniz.Siz bizi (halkın tamamını)temsil ediyorsunuz.Biz nasılsak siz öylesiniz,iyi veya kötü. Biz "Ebuzer" olsak,siz "Ömer" olursunuz."Layık olduğumuz şekilde yönetiliyoruz." "Biz kendimizi değiştirmedikçe Allah bizi değiştirmez."(Rad/11) "Adil hükümdar olarak Arşın gölgesinde"(S.A.V) olmanızı isteriz. "Yöneticiler ve alimler doğrulursa, halk da doğrulur.Bozulursa bozulur."Halk da yöneticinin dini üzerinedir."Buyurmuş,Efendimiz(S.A.V)Kaptan gemiyi hangi istikamete götürürse yolcular da oraya götürülürler.Batma tehlikesini gören bir yolcu olarak görmezlikten,duymazlıktan gelmenin sorumluluğundan korkan birinin feryadıdır,yazdıklarımız.

    Zamanımızda çok nadir kimseye nasip olabilecek bir emanet tüm ağırlığıyla/vebaliyle omuzlarınızda. Hukuki yönden çok güçlü bir konumdasınız. Siz en büyük hizmetlere de,hıyanetlere de elverişli Makamdasınız.

    Dünyada her şey; makam,servet,şöhret...vb.emanettir,geçicidir. Hepimiz,emanetleri sahibine terkedip,Rabbimize hesaplarını vermek üzere döneceğiz. Sizin de vahim düzenlemelerden sorumluluğunuz nedeniyle hesaba çekilmenizi istemiyoruz.Allah muhafaza etsin.Birileri zina,lutilik pisliklerini,haramlarını işleyecek; siz de bunlardan pay alacaksınız,buna gönlümüz razı değildir.(Nisa/85)

    Ayrıca,Allah muhafaza etsin sizden sonra gelen sizi aratırsa o zaman halimiz nice olur?Şimdi hayatta ve yetki sahibi iken,bu yanlışları düzelterek hem kendinize, hem de ülkenize, milletinize iyilik yapmış olmanızı istiyor ve diliyoruz.

            Malumdur ki,Kur'an-ı Kerim'de "herşeyin beyanı vardır."(Nahl/89)Son,ekmel ve tek geçerli din Allahu Teala'nın tevhid dini İslam'dır.İlkeleri ve hükümleri de üstün olup,zaman ve mekanla da sınırlı değildir; "rahmet,adalet,maslahat,hikmet ve şifa"dır.Tercih özgürlüğümüz de vardır.İster ilahi olanı,istersek laik/ beşeri olanı seçebiliyoruz.

    

    Allahu Teala'nın yüce sıfatlarından birisi de adalettir.O(c.c) Adildir;mutlak adalet sahibidir.Zulmü, Zatına da insanlara da haram kılmış,adaleti de ahlakı da emretmiştir.(Nahl/90)İslamiyet birer kelimeyle "adalet","ahlak","tevhid","barış" olarak da tanımlanıyor."Yüce Allah insanlar arasında adaleti sağlamak için peygamberlerini göndermiş, Kitaplarını indirmiştir."(İbnül Kayyim) İnsan da "kulluk sözleşmesi" yle(Araf/172)emaneti üstlenmiş(Ahzab/72,Zariyat/56) hilafet göreviyle (Bakara/30) yeryüzüne indirilmiş ve sınava tabi kılınmıştır.Sınavdayız; (Mülk/2, İnsan/2)dönüş de O'na(c.c)'dır.Sınavı kazanabilmemiz de hilafet emanetini/görevini hakkıyla yerine getirebilmemizle ilgili.Yeryüzünde geçici bir sürede hayat sürecek O'na döndürüleceğiz.Hilafet(Bakara/30)/kulluk görevimizin gereği adaletin sağlanması(Hadid/25) ve yeryüzünün imar edilmesidir. Hud/61 ,Nisa/58'de: "Emanetin ehline verilmesi ve adalet emredilmiş." Gökler ve yer adaletle/ tevhidle ayakta duruyor. "Adalet; mülkün temeli"(Hz.Ömer(r.a)) "Devletin dini"(Hz.Ali(r.a)) "Tüm Kitaplar ve peygamberler adaletin sağlanması", (Hadid/25)"temel değerlerin/ hak ve özgürlüklerin sağlanması, korunması(hayat,din,akıl ,nesil,mal,şeref/itibar vb.)","iyiliklerin emredilmesi,kötülüklerin önlenmesi (Hac/41) böylece insanın saadete ulaşması(huzur,güven,refah) amaçlanmıştır.Adalet de,ancak ilahi hukukla sağlanabilir. İyiliklere,kötülüklere,hayırlara,şerlere vesile/sebep/kılavuz olanlar,yapanlar gibi pay alırlar.(Nisa/85)Kulları üzerinde emretmek,emir-yasak ve hüküm hak ve yetkisi O'nun(c.c). (Araf/54)Peygamberimiz(s.a.v) de masum olmasına rağmen, ümmetinden marufta itaat etmek üzere biat almıştır.Allah'a itaat/biat Resulüne itaat ve biat iken...Hz.Ebubekir(r.a): "En üstününüz olmadığım halde seçilmiş bulunuyorum.Marufta itaat edin,masiyette bana itaat etmeyin." Hz.Ömer(r.a) de Kendisine iki konuda itiraz ve ikazda bulunan bir erkek bir de kadına karşı çok güzel davranmış,bu nedenle onlara teşekkür ve takdirde bulunmuştur."Ömer kulunun hatasını kılıcıyla düzeltecek kullar Yaratan Allah'a şükürler olsun."Diyerek örnek olmuşlardır. Gerek Selçuklularda gerekse Osmanlılarda benzeri güzel örnekler biliniyor.

Prof. Dr. Karadavi: "Ahlak(adalet);"zaruri" ve "haci" niteliğinden öte birinci zaruri maslahat olan "dinin" esas yapısı içinde olduğu kabul edilmelidir."Temel maslahatlardan başka maslahatlar da vardır: Hürriyet,eşitlik,kardeşlik,dayanışma ve insan hakları gibi toplumsal değerler...

     Gazali(r.h): Şeriatın(hukukun)halka yönelik maksadı;onların dinlerini,nesillerini,canlarını,akıllarını ve mallarını korumaktır."

     Şihabuddin el-Karafi: "Irzların korunmasını da eklemiştir." (El Makasidüş Şeria/Şeriatın Maksatları)

      Söz/yasa kimin ise egemenlik de ondadır.İlgili düzenlemelere bakıldığında Hakk'ın da halkın da rızası yoktur."Hakkın rızası gözetilirse halkın kalpleri de çevrilir."(S.A.V)Anadolu gemimiz Siyonist/ BOP/Haim Nahum,İstanbul Sözleşmesi,vb. projeleriyle batırılmak,parçalanmak istenirken, siz hele de Kaptan konum ve sorumluluğunda seyirci olamazsınız.Sizden bir silkinişle/dirilişle gemimizin yanlış rotasının doğrultulmasını bekler/umarken/ küresel sisteme kıyamınızı beklerken .İki vekalet var üstünüzde.Birisi Hakk'ın yönetim(adaletle)vekaleti;ikincisi de halkın(cumhurun)oyu/vekaleti.Vekil, vekaletnamesinin ihlalinden kaçınarak yönetim emanetini korumak görevindedir.Size emanetlere riayet yakışır.

     "Şeytan:Onları saptıracağım.Emredeceğim,fıtratlarını değiştirecekler,sapacaklar..."(Nisa/119) İşbaşına geçince ifsada,harsı ve nesli mahvetmeye çalışırlar.Allah bozgunculuğu sevmez." (Bakara/205)Ayetleri bizi ürkütmeli değil mi?Bunlar,şeytana tapanlar...

      Eşcinsellik haramı korunması gereken bir hak ve özgürlük olarak sayılabilmiş,böylece temel değerlerimizden nesil,aile,ahlak,namus kavramları dinamitlenebilmiştir.Hem de "haramların helal, helallerin de haram sayılmasının en büyük zulüm/şirk olduğunun,affedilmezliğinin "(Lokman/41, Tevbe/31)bilindiği ülkemizde. TBMM'nin sayın üyeleri neye onay verdiler?! Ve böylece işlenecek fiillere -bilerek,bilmeyerek- ortak olabildiler!(Nisa/85)Seçimlerde buna vekalet/oy isteselerdi TBMM'ye girebilirler miydi?Eylemin kınanması,eleştirilmesi de suç sayılabilecek?! Bu toplum,bu devlet, bu yükü çekemez;çöker,batırır.İşte Lut(a.s)la ilgili kelam ayetlerini okuyoruz;kevni ayet olarak Lut gölü de ziyaretçilerine açık duruyor.Kur'an öyle bir Kitap ki;her ayetinin evrende veya ahirette karşılığı var.Anlamsız,amaçsız ayet yok...Milletimizin değerlerini korumakla sorumlu bir devlet nasıl oluyor da,bizzat kendisi ifsad edebiliyor?Devlet kimin?Egemenlik kimin?! Soruları hep gündemimizde olmalı değil mi?Allahu Teala temiz ve yararlı şeyleri helal,pis ve zararlıları da haram kılmıştır.Bu yetki de ancak O'nundur.Haram ve helalleri belirlemek hak ve yetkisi ancak Rabbimizindir.Muhalif hüküm koymak ise O'nun(c.c) egemenlik hak ve yetkisini ihlaldir.

       Fuhuşla ilgili olarak;Vahiyle konuşan Efendimizin(S.A.V)Ramuz ul Ehadis'ten(Fitneler) ne büyük felaket,afet,azap olduğu beyanı/haberlerinin numaralarını sunuyorum.(722,723,728,1539) depremden,düşman istilasına kadar her belâ var."Ümmetim 73 fırkaya ayrılacak.Bunların en şerlisi/ zararlısı da haramları helal,helalleri de haram sayanlardır..."(3213)

      Hakk'ın rızasını öncelememiz gerekiyor.Halkın rızası da olursa daha güzel oluyor.Anılan düzenlemelerde ikisi de yok.Bilmem hangi kriterler,kimin hukukuna/yoluna uyarlamalar var.Zaten tüm sıkıntıları biz,Batı hukukuna/yoluna uyabilme yanlış tercihimizden çekmiyor muyuz?

      O halde ikiyüz yıllık yanlıştan dönmemiz gerekiyor.Anlamalıyız ki,gittiğimiz istikamet yanlıştır/ batıldır.AB evi de sağlam,güvenilir değildir;örümcek yuvası gibi çürük ve zayıftır.(Ankebut/41) Onların velayetleri gibi yolları da batıldır,çıkmazdır.Ve yolların en doğrusu "tarik-i müstakim"dir;İslam'dır. Öteki yollar da şeytanidir/batıldır.(Fatiha/6-7)(En'am/153)Ve tekrar O'nun(c.c)  yoluna dönmedikçe O'ndan yardım da alamayız.İzzet de bulamayız.(Nur/55)O'ndan yardım alınca da sıkıntılarımız/ zilletimiz gider.(Taha/124)(Şura/30)(Mücadele/5) İzzetimizin yolu(Nur/55)da "huzur,güven ve refah"ımızın yolu da (Nahl/112)gösterilmiştir."Nereye gidiyorsunuz?"(Tekvir/26)(Bakara/170) ayetlerini çok düşünmeliyiz.

       Öncelikle ezelde Rabbimizle yaptığımız "kulluk sözleşmemizin"/ "tevhidimizin" gereği olarak,buna aykırı düzenlemeler içeren İstanbul Sözleşmesini çöpe havale etmenizi,ilgili benzeri düzenlemelerin de ayıklanarak bünyemize uyarlanmasını arz ediyoruz,umuyoruz...

      Halkı ötekileştirmeyin,tümünü kucaklayın.Nefret dilinden vazgeçin.Ötekilere(?!) de adaletle davranın. Halkımızın değerlerini önemseyin.Bir kesimin değil,her kesimin/ herkesin Cumhurbaşkanı olun.Halkın değerlerini korumak,adaletle muamele yapmak,kardeşliği,birliği sağlamak,ülkemizi mamur kılmak size yakışır. Takdir edilir ki,iktidarımız döneminde AB ile uyum çabaları çerçevesinde en önemli değerlerimizden aile,nesil,ahlak kavramlarımız örselenmiş,tahrif edilmiş ve bekamızı tehdit edecek boyutlara ulaşabilmiştir.Üstelik çıkartılan düzenlemeler ailemizi koruma/ıslah adı altında, iddiasıyla yapılmıştır. Yapılan iyi ve kötü icraatte öncülük ve yetkinin zatı alinizde olduğu herkesçe biliniyor. Zinanın, lutiliğin,eşcinselliğin,LGBT,vb. ileride telafisi mümkün olmayacak çapta zararlarla geleceğimizi tehdit eden tüm yasal düzenlemelerin, yeniden gözden geçirilerek bünyemize/ değerlerimize uyumlu hale getirilmesini,öncelikle de İstanbul Sözleşmesi'nin feshinin sağlanması suretiyle bir nefes almamıza öncülük etmeniz nerdeyse halkımızın tamamına yakınının ortak dileği ve duasıdır.Konuyla ilgili olarak: "yanlış yaptık,düzeltiriz" "Nas değil,gereğini yaparız."sözleriniz beklentilerimizi güçlendiriyor.

      Allahu Teala herkese gücünün yettiğini yükler;yetmediğini yüklemez."Biz halk olarak size gücünüzü aşan yükler yükledik;böylece kendimize de size de zulmettik.Ancak sizin gücünüz,yetkiniz bizim temennilerimizi/taleplerimizi karşılamaya yeterlidir." Hakkın ve halkın rızası bu konuda müşterek.Allah'tan yardım iste,al.O(c.c) herşeye Kâfidir.

       Hatasız,günahsız kimse yok.Siz de öyle.İstiğfar/özür ve tevbe de erdemdendir.Sizin iyilikleriniz de kötülükleriniz de katlanıyor.Hem Allahu Teala'nın kulu olarak,hem de devletimizin başı olarak sorumluluklarınız çok büyük.Üstünüzdeki "ateşten gömlek"...Sizi yakabileceği gibi,ateşten de koruyabilir.Zulmün karanlığı/zindanı/ateşi veya Adaletin ışığı/gülistanı...Üstelik dünyadaki tüm mazlum ve mağdurların gözü üstünüzde.Öncü olmanızı bekliyorlar.D-8 ile "yeni dünya düzeni"ni niçin biz kurmayalım?"Hasbiyallah" diyerek, O'nun kapısına dönelim ki kurtulabilelim,vesselam.En iyi dileklerimizle...

YAZAR HAKKINDA
Bahattin Elçi
Bahattin Elçi
YORUMLAR
İçeriğe ait yorum bulunmamaktadır.
YORUM YAPIN