Abone Ol

Fethin Hafızası: Erbakan, Fetih ve Gençlik

Fethin Hafızası: Erbakan, Fetih ve Gençlik
Mekke’nin fethi, Kudüs’ün fethi, İstanbul’un fethi… İnsanlık tarihinin en önemli olayları. Hakk’ın batıla galebesinin sembolleri. İnsanlığın saadetinin dönüm noktaları.

Mekke’nin fethi ile Resulullah (s.a.s.)’ın komutasındaki İslam ordusu kan dökmeden şirkin yönetimine son verdi. Kıyamete kadar sürecek adil bir devlet yönetimini başlattı.

Sultan Selahattin, Kudüs’ü Haçlı zulmünden kurtardı. Din ayrımı yapmadan masumların haklarını korudu. Adaleti tesis etti.

Genç Sultan Mehmet’in çocukluğundan beri hayali ve hedefi “Kostantiniyye’yi alarak Efendimiz (s.a.s.)’in övgüsüne mazhar olmaktı. Zulmün kalesini saadetin kalesine dönüştürdü.

Fetih ve cihat insanların saadetini ve refahını sağlamak için birbirini tamamlayan iki kelimedir. İyi, doğru, güzel ve adil olanı hâkim kılma çabasıdır. Cihat varsa sonuç fetihtir. 

Milli Görüş lideri Erbakan Hocamızın başlattığı bu fetihleri anma ve anlama programlarına Erbakan’ın gençleri Milli Gençlik hep sahip çıktı, kıyamete kadar da sahiplenecektir. Çünkü bu fetihleri her yıl yaşamak ruh kökümüzü, aslımızı, özümüzü gençlerin tanımasını sağlamak yeni büyük fetihleri hedeflemek, aşkla, şevkle insanlığa hizmet etmek en büyük vazifedir. 

Gençlik yıllarımızdan itibaren bu aşkı ve şevki Milli Görüş Hareketi içerisinde fert olarak yaşadık. “İnsanların en hayırlısı insanlara en faydalı olandır.” düsturu hayat tarzımız oldu.

Üniversite yıllarımızda, MTTB’nin[1] organizesi ile iki otobüs dolusu genç 1975 yılının 29 Mayısında[2] ilk defa yapılan “İstanbul’un Fethi” programına katılmıştık. MTTB birkaç kez fethin yıldönümlerinde Sultanahmet Meydanında mitingler yapmıştı ama bildiğim kadarıyla bu ilk defa yapılan bir fetih kutlaması idi.

Kapalı spor salonunda başlayan programçok coşkuluydu. Sunucunun heyecanlı konuşması yanında o yıllarda milli bayramlarda kahramanlık türküleri ile meşhur Hasan Mutlucan’ın söylediği türkülerle salon çınlıyordu.

Protokolde Milli Görüş Lideri MSP Genel Başkanı Prof. Dr. Necmettin Erbakan Hocamız her zamanki mütebessim haliyle oturuyordu. Yanında Üstat Necip Fazıl Kısakürek, teşkilatımızın abileri ve şu anda hatırlayamadığım misafirler vardı.

Sanatçı Yıldırım Gürses, Arif Nihat Asya’ya ait“Fetih Marşı” şiirinden bestelediği eseri ilk defa o gece okudu. Yoğun talep üzerine marş hep beraber tekrar tekrar okundu. Bugün de halen Fetih Marşı gençliğin heyecanı ve gençlik programlarının vazgeçilmez marşıdır.

“Yelkenler biçilecek, yelkenler dikilecek; / Dağlardan çektiriler, kalyonlar çekilecek;

Kerpetenlerle surun dişleri sökülecek

 Yürü, hâlâ ne diye oyunda oynaştasın?/ Fatih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın!”

Üstat Necip Fazıl’ın gençlere hitabının ardından Erbakan Hocamızın konuşmasıyla heyecan zirvedeydi. “Mücahit Erbakan” sloganları dakikalarca sürdü. Hocamızın konuşmasındaki muhteva, coşku ve heyecan “Fetih ve Gençlik Şölenleri”nde ve kutlamalarda yıllarca aynen devam etti. Erbakan Hocamızın başta siyaset olmak üzere ülkemiz ve sayıları milyonları bulan gençliğimiz için açtığı çığırlardan ve en önemlisi gençliğin tarih ve millet şuuruna katkı sağlayan Fetih ve Gençlik şölenleridir. Bizim neslimizden bu yana İstanbul’un fethi programına katılıp da o heyecanı duymayan ve etkilenmeyen genç sayısı çok azdır.

İstanbul’un Fethi şölenleri çoğunlukla İstanbul’da yapılsa da Milli Gençlik, birçok şehre taşıdı. Fetih programlarına izin verilmemesine ve engellemelere rağmen kimi zaman Kütahya’da, kimi zaman da Yozgat’ta, Konya’da, Sakarya’da, Bursa’da, Kocaeli’de, Ankara’da yapıldı. Ama fethin ruhu hiç değişmedi: Resulullah (s.a.s.)’ın fetih müjdesi, doksanlık Ebu Eyyub el- Ensarî (r.a.)’nin cihat ve şahadet aşkı, Akşemsettin Hazretleri’nin duası, Genç Sultan Mehmet’in azmi, Ulubatlı Hasan’ın zaferi haykıran sesi, karadan yürütülen gemiler, yıkılan surlar, Fatih’in elinde kılıcıyla beyaz atının üzerindeki haykırışı, Ayasofya Hakk’ın batıla galebesinin sembolü, kefen olarak gördüğü beyaz elbiseler içindeki Liderimiz Erbakan’ın muhteşem konuşması, mehterin coşkusu, gençlerin merasim geçişi ile liderlerine itaati, ülkemizin ve dünyanın her yerinden katılan yüzbinlerin ümidi…

Gençler her yıl yepyeni bir ruhla koşuyorlar Feth’e… Fetih şölenlerine… Dünya’nın ve Türkiye’nin her yerinden akarak…

Erbakan Hocamızın başlattığı ESAM’ın,[3] organize ettiği Müslüman Topluluklar Birliği toplantısına katılan İslam dünyasının mücahidleri de Efendimiz (sas)’in müjdesinin ve mucizesinin gerçekleştiği bu şehre, bu orduya ve bu komutana selam duruyor. Bu yüzden hiç kimse ümidini kesmiyor Milli Gençlik’ten… Çünkü onlar kendilerini İstanbul’da, Fatih Sultan Mehmed’in askerleri olarak, Erbakan Hocalarını da mücahitleri olarak görüyorlar.

Erbakan Hocamızın başlattığı İstanbul’un Fethi’nin coşkusunu; milletimiz ilk kez “Fetih ve Gençlik Şöleni” ile yaşadı. MTTB ile başlayan fetih şuuru ve coşkusu bayrak değişimi olarak MGV[4] ve AGD[5] ile devam ediyor.

Tarihimizin şeref sayfaları içinde yer bulan, zaman içinde taklitçi zihniyetlerin unutturmak için çaba sarf ettikleri Mekke’nin Fethi, Kudüs Mitingleri, Diyarbakır’ın ve İstanbul’un Fethi, Çanakkale Zaferi, Sarıkamış’ın Acısı, Ayasofya’da Sabah Namazı… Bunların hepsi Erbakan Hocamızın gençlerimize emanetidir. Fethin anlamı coşkulu bir şekilde gençlerin ruhuna işliyor, gençliğimiz milli heyecanı bu programlarla yaşıyor. Gelecek nesiller de aynı inançla sürdüreceklerdir.

Fetih bitmeyen bir hareket.  Fetih sürüyor her şeye rağmen… Yeni fatihlere ve fetihlere olan inancımız her zaman devam edecek.

 
[1] Milli Türk Talebe Birliği

[2] 29 Mayıs 1975 günü aynı zamanda milyonlarca gencin milli şuur kazanmasına vesile olan MGV’nin kuruluş tarihidir.

[3] Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi

[4] Milli Gençlik Vakfı

[5] Anadolu Gençlik Derneği

ÖNCEKİ YAZI
YAZAR HAKKINDA
Tacettin Çetinkaya
Tacettin Çetinkaya
YORUMLAR
İçeriğe ait yorum bulunmamaktadır.
YORUM YAPIN