* Referandum ile sorunun Kürtlerden kaynakladığını, İslâm Birliğine engel olan milletin, birliği parçalayan milletin Kürtler olduğu algısı ile Kürtleri düşman olarak sunan algı yönetimine dikkat.

* Siyonizmin destek verdiği referandumda, İslâm kültürüne ve vahdete en yakın yaşayan iki milletten biri olan Kürtleri gerçek mânâda desteklemek olmadığı, kaos teorisi ile “büyük kaos”a kadar toplumun tüm erdemli kesimlerini, milletlerini karşı karşıya getirme tuzağına dikkat.

* Savaş bölgelerinde yapılan referandumların hiçbir zaman bölgede istenilen sonucu vermeyeceği sosyolojisini öngörmek gerekir. Tarih boyunca böyle ortamlarda yapılmış referandum sonrası çizilen sınırlar kimseye huzur, barış getirmemiştir.

* Siyonizm, Kürtlerle anlaştığı için referanduma destek vermiyor. Referanduma destek olma nedeni, Türk-Kürt-Arap-Fars milletleri arasında bölgede bin yıl sürecek bir düşmanlığın temelini oluşturacak domino etkisi yaratmak içindir. Sonuçlarını Siyonizm öngördüğü için destek veriyor. Anlaştığı için değil. Referanduma destek verip aynı zamanda referandumun sağlıklı sonuçlanmaması için her şeyi yapacaktır.

* Siyonizmin parametreleri ile düşünürseniz taraf olduğunuz tüm tercihler siyonizmin işine yarayacaktır. Siyonizm yine kendi kavramaları ile bölgede insanların düşünmesini, konuşmasını sağlıyor ve kimse ne diyeceğini ne de hangi tarafta duracağını bilmiyor.

 

Algıları yönetenin Dünya’yı yönettiği iletişim çağında “Algı Kontrolörü” diye bir meslek gelecekte tanımlanırsa şaşırmayın. Maddenin özünü oluşturan şeyin atomlar olduğunu düşünülürken, atom parçalandığında ortaya çıkan protonlar, nötronlar, elektronlar sonrası tam da yanılmışız diyecekken bilim; Leptonlar ve Kuarkları fark etti. Maddenin özünü araştırırken her özün altında başka özleri bulan bilim; teknoloji çağında bilgininde özünü araştırırken algılar gerçeğini fark etti.

Ve Algıları yönetmenin, bilgiyi yönetmek olduğu gerçeğine şahit oldu 21. Yüzyıl. Bilgiyi de yönetebiliyorsanız; davranışları, düşünceleri, tercihleri, konuşmaları kısacası her şeyi yönetebilirsiniz!

21. Yüzyılın en önemli algı manipülatörü olan Siyonizm, Büyük İsrail (Arz-ı Mevud) Projesi için hedeflediği sınırlarda yine ve yeni küçük kaoslar oluşturmaya başladı.

İster adına Armageddon-Melhame-i Kübra deyin, ister 3.Dünya Savaşı deyin, Büyük İsrail’in kurulması için Siyonizm için en önemli süreç, Büyük Kaos denilen bu süreçtir.

Arz-ı Mevud, Suriye, Irak, Referandum, İsrail vb. kavramların havada uçuştuğu, öncesi ve sonrası ile süreci sosyolojik olarak, tarihsel olarak uzun uzadıysa defalarca dinlediğiniz, okuduğunuz olaylar döngüsüne girmeden ve haklılık tutarlığı kompleksi ile konuyu en başa almadan son süreçte algılarımızda doğru kodlar oluşturarak Büyük Kaos ile referandum arasındaki ilişkiyi okumaya çalışalım.

Bir yerde var olmanızı istemeyen birileri varsa, ya o kişileri varlığınıza ikna etmelisiniz ya da onları oradan göndermelisiniz. Fırat-Nil arası Arz-ı Mevud/Büyük İsrail, Yahudilerin bir imanı iken ve bu bölgede yaşayan tüm milletler onlara karşı iken sizce en basit mantıkla Siyonistler nasıl planlar yapabilir. Ya öleceksiniz ya da gideceksiniz. Suriye’de, Irak’ta, Mısır’da ki gibi nasıl gittiğinizin ya da nasıl öldüğünüzün bir önemi yok. Sizi gitmeye ve ölmeye inandırmışsa Siyonizm, Algı Tuzağına düşmüşsünüz demektir.

Katalonya’daki referandum ile Irak’taki referandum tarihlerinin yakın olması; ABD Başkanı Trump’ın ABD’deki  halkı ayrıştıran, ötekileştiren paylaşımları ve kararları, Kuzey Kore’deki Çılgın Genç Başkan’ın nükleer testleri, AB’deki politik tıkanmalar, Küresel Ekonomik Parametrelerin değişimi, IŞİD, dünya geneli bombalı intihar saldırıları, Arakan, Kuzey Afrika’daki NATO yapılanması, 15 Temmuz, Çin Piyasası… daha yüzlerce maddede sıralanabilecek bu olayların birbirinden bağımsız olduğunu düşünürseniz, Büyük Kaos’ta Siyonizm’in kavramları ile düşünmeye başladınız demektir. Siyonizmin kavramları ile düşünmeye başladıktan sonra tercihinizin hangisi olduğunun önemi yoktur artık, çünkü yine Siyonizm’in istediği şeyin taraftarı olmuş olacaksınız.

Tüm dünyadaki bu gelişmeler Siyonizmin Büyük Kaos Planı’dır. Siyonizm, Kuzey Irak’taki referanduma salt destek verdiğinden değil, Bölgesel Kaos için domino etkisi yaratacağını bildiğinden destek veriyor. İslâm kültürüne, ahlâkına en yakın yaşayan her kesimi bir şekilde karşı karşıya getirip savaştıran Emperyalistler; şimdi de Türk, Kürt, Arap, Fars milletleri arasında bin yıl sürecek bir nefretin tohumunu atmayı planlıyor.

Bu fitne tohumun en ilginç algı tuzağı ise Referandum ile birlikte ortada var olan sorunların kaynağı olarak birden bire Kürtlerin Sorun Olduğu algısının gündem olması. İşte bu algının gündem olması, analizlerin bu minval üzerine inşâ edilmesi, bizi parçalayacak tehlikeli bir algı tuzağıdır. Bu konuyu Siyonistlerin gündem yaptığı şekilde konuşmaya kalkarsanız, “ben Siyonizme karşıyım” türküsünü söyleye söyleye onların planlarına hizmet edersiniz.

Nasıl mı? Barzani’nin Yahudi olduğunu, İsrail tarafından desteklendiğini ve bu sebeple Kürt devletine karşı olunması gerekliliğini konuşmaya başladığınız an bilin ki Siyonizmin “Algı Tuzağı”nda doğru söylediğinizi zannederek parçalanma dilini kullanmaya başlamışsınızdır.

Kürtler, yaşantı olarak İslâm Kültürüne en yakın yaşayan birkaç milletten biridir. Böyle bir milletin varlığı İsrail için tehdit olmasına karşın desteklemesindeki paradoks, aslında referandumun yapılış kodları hakkında bilgi vermektedir. Bu kararı Kürtlerin salt tercihi olarak okumak, yorumlamak ayrı bir algı hatasıdır. Bu karar salt Kürtlerin tercihi değildir. Tıpkı Siyonistlerle anlaşan bazı Türk, Arap işbirlikçiler gibi işbirlikçi Kripto Yahudilerin tercihidir.

Ümmet Birliğini bozan, vahdet veya birliği bozan algının Kürtler olduğu algısı ile hareket edilmesi İslam Birliği Projesinin zihinsel alt yapısına zarar veren bir refleks olacaktır.

İslam ahlâkına en yakın yaşayan bir kaç milletten biri olan Kürtleri Arap, Türk ve Farslılarla karşı karşıya getirip bölgede İslam Ahlakına yakın olan toplumları temizleme operasyonunun başka bir adımıdır.

Bu sebeple Kuzey Irak’taki referandumda, İşbirlikçi Kripto Kürtler yüzünden bölgede evet diyen ve Kürdistan hayalini düşünen kardeşlerimizi karşımıza almak; sorunu çözmek yerine Büyük Kaos öncesi İsrail’in elini kolaylaştıracaktır.

1.Dünya Savaşı sonrası Filistin toprakları Osmanlının elinden alınması ile sonuçlanmasıyla birlikte 2.Dünya Savaşı sonrası, İsrail Devleti resmi olarak kurulmuştur. Şimdi planın son halkası ve Büyük İsrail’in kurulması planı! 3. Dünya Savaşı ya da Büyük Kaos olarak tanımlayacağımız son süreçte temel amaç Fırat/Nil arasında Büyük İsrail’in kurulmasıdır.

Büyük İsrail için bu sınırlar içinde yaşayan halkların ölmesi, öldürülmesi, göç etmesi, yaşayan halkın İsrail’in üstünlüğünü kabul etmesi olan her denklemin Siyonizmin Planı olduğunu unutmayalım. Özellikle bu bölgede İsrail’in en büyük düşmanı olan İslam’ın ve İslam’ı temsil edebilen milletlerin ortadan kaldırılması planını çok rahat görebilmek gerekir.

Son Savaş öncesi IŞİD’le, İslami Terör kavramı ile Büyük Kaos’ta toplumların çözüm arayışında İslam algısını zihinlerde silmeye çalışan Siyonizm; Aynı zamanda İslam Birliği algısının da kırılması için İslam Milletlerinin karşı karşıya getirilmesi tuzağına dikkat edip.

Büyük Kaos denkleminin kodlarını iyi okumak ve Yeni ve Adil Dünya düzeni için Büyük Kaos sonrası zihinlerin İslam Birliğini isteyen algı inşasına göre sorunların analiz edilmesi, henüz her şey için çok geç değildir.