Abone Ol

Afganistan’da Neler Oluyor?

Afganistan’da Neler Oluyor?
Taliban’ın Afganistan’da birkaç gün içinde yönetimi ele geçirmesinin üzerine herkes bir şeyler söyledi. Kimi şeriat yönetimi gelecek diye eleştirdi, kimileri de bunun emperyalistlere karşı kazanılmış bir zafer olduğunu belirterek tebrik etti. ABD’nin kaybettiğini söyleyenler bile oldu.

Öğrencilik yıllarımız boyunca tarih derslerinde gördüğümüz bir şey vardı. Bir olayın sonucu kendinden sonra gelen başka bir olayın sebebi olabilir. Hatta olayların sebep ve sonuçlarını hatırlayacak olursak alt alta maddeler şeklinde uzar giderdi. Bunu neden söylüyorum. Çünkü bu tarihin akışı içerisinde meydana gelen önemli bir olaydır. Bu olayın tek bir sebebi yoktur. Kendisinden önce İslam coğrafyasında meydana gelen birçok olayın sonucudur.

Bu yüzden olayı doğru okuyabilmek için bence göz önünde bulundurulması gereken iki temel husus vardır. Bunlar: a) Taliban’ın kuruluşundan bugüne kadarki eylemleri ve b) bölgede ABD varlığındaki değişimdir. Kronolojik sıra içerisinde neler yaşandığını anlatmaya gerek yok, muhtemelen çoğu hafızalarda tazeliğini korumaktadır.

Soğuk Savaş bittikten sonra şer güçleri kendilerine yeni bir düşman belirlemişlerdi. Bu yeni düşman İslam ülkeleriydi. Birinci Dünya Savaşından sonra parçalanan Osmanlı İmparatorluğunun topraklarında bir sürü devletler belirmişti. Bunların çoğu uzun süren sömürge döneminden sonra bağımsızlıklarını sözde de olsa almışlardı. Ama bu onların kısa sürede gelişip toparlanıp birleşmeleri riskini de beraberinde getirmişti. Cemaati İslam, İhvan-ı Müslimin gibi oluşumlar yayılıyordu. Özellikle Kral Faysal ve Necmettin Erbakan gibi liderlerin İslam dünyasını birleştirme çabaları göz ardı edilemezdi. Zaten İslamcılığın önde gelen isimlerinden Cemalettin Afgani de yıllar öncesinde önce antiemperyalist milliyetçiliğe sarılarak bireysel bağımsızlığı sonrasında da tekrar belli şartlarda birleşmeyi önermişti. İslam devletleri teknolojik olarak geriye düşmüş ve ekonomik olarak buhran içindeydi ama hâlâ kültürel yapısını ve belirli bir medeniyet birikimini muhafaza ediyordu. Görünürdeki sebep her ne kadar petrol ve enerji olsa da esas olarak bu medeniyetin yok edilmesi gerekirdi ki bir daha ayağa kalkma şansı olmasın.

ABD öncülüğündeki emperyalistler Irak, Suriye, Libya ve Afganistan gibi ülkelerde karışıklıktan faydalanarak yerleşmeye çalıştı. Tabi enerjisinin çoğunu Irak ve Libya için harcadı. Çünkü emperyalistlerin orduları paralı askerlerden oluşmakta ve bir hayli donanımlı bir şekilde, yüksek maliyetlerle söz konusu ülkelerde etkili olmaya çalışmaktaydı. Böylesine yüksek bir maliyeti karşılayacak sponsorlara ve bu ülkelerin kamuoyundaki algıya ihtiyaç vardı. Özellikle Irak ve Libya’nın zengin kaynakları sponsor şirketlerin ağzını sulandırıyordu. Kamuoyu için ise bahane hazırdı. Demokrasi hamiliği yapıyorlardı. Durum böyle olunca gereken yapıldı. Bu ülkelere gerekli müdahaleler yapıldı ve uzun süren kaotik dönem başlamış oldu. Böylece bu ülkelerin bir daha belini doğrultması imkânsız hale getirildi. Artık bir kültür ve medeniyetten eser bile kalmamıştı. Dolayısıyla bugün artık şartlar değişti. Irak, Suriye, Libya, Afganistan için artık sponsor kalmadı. Bugün sadece Afganistan’da değil her yerden bir çekilme var. Bunun nedenlerini kısaca şöyle özetleyelim:

1. Enerji kaynakları yeterince kurutuldu.

2. Kültürel ve toplumsal yapı alt üst edildi.

3. Tarihi miras talan edilip kaçırıldı.

4. Petrolün rolü ve rezervleri azaldı.

5. Maliyet analizinde kâr-zarar dengesi bozuldu.

6. Sponsorlar çekildi.

7. Kamuoyunda müdahalelere olan destek azaldı.

8. Mülteci akını başlarına bela oldu.

9. Dünyanın herhangi bir yerindeki kaosun her yere yayılabilir olduğu görüldü.

10. Dijital çağa geçiş yapmakla beraber Siber savaş alanı ortaya çıktı ve savaşların buraya kayma olasılığı yükseldi.

11. Bu ülkelerin belini doğrultması neredeyse imkânsız hale getirildi.

12. İslam coğrafyasında her an birbiriyle kavga etmeye hazır bir sürü terör grupları oluşturuldu.

13. İslam ve terör algısı birleştirilerek bu konuda gerekli başarı sağlandı.

14. İslam ülkelerinin bir araya gelme ihtimali zayıflatıldı.

15. Hatta aynı ülke içerisinde birlik sağlanma ihtimali bile neredeyse yok edildi.

Sonuç olarak: Bence bu bir zafer değildir. Şer güçleri sömürgecilik görevini başarıyla tamamladı. Artık konjonktür değişti, farklı bir alanda askeri, teknolojik ve ekonomik savaş verilmesi olasılığı belirdi (Siber ve uzay alanı).

Tabi bütün bu olanlar bizde ümitsizlik yaratmasın. Afganistan için biz yine de ümit edelim ki Taliban İslam birliğine ve kardeşliğine hizmet etsin. ABD’nin bıraktığı silahlarla İran ve Pakistan’a saldırmasın. İslam ülkeleri içinde ümitlerimizi koruyalım. Bunun için de birlik olalım, bilim ve teknolojide ilerleme kaydedelim ve İslam’a yaraşır güçlü bir medeniyet kurmak için çalışalım.

YAZAR HAKKINDA
YORUMLAR
Enes Duymaz
22-10-2021 - 17:05
ABD 20 boyunca Afganistan\'a hakim olamadı. En fazla hakimiyet sağladığında Şiilerin de desteğiyle % 52 sine hakimdi. Baktı ki pabuç pahalı kaçtı. Olayı Türkiye\'nin başına bela edecekti o da olmadı. Vietnam\'ın ABD\'yi yendiğine inanıyorsunuz da Afganistan\'ın yendiğinde niye inanıyorsunuz? Afganistan imparatorluklar mezarlığıdır\nMason Afgani\'den İslam Düşünürü diye söz etmeniz de garip. Cemaleddin Afgani ayrıca İranlı ve sahtekarın biri. Abdullah Cevdet\'in, M.Emin Yurdakul\'un maalesef ki Merhum M.Akif\'in de dostu. \nAbdullah Cevdet ateist, M.Emin Yurdakul Şamanist. \nAfgani de mason işte.
YORUM YAPIN