284. Sayımız Çıktı
Değerlerle beraber gelenekleri ve uygulamaları yeni koşullarla kavrayıp yeni nesillere aktarma süreci olarak eğitimin insan yaşamındaki rolü yadsınamaz. Bu kritik rolün bazen suistimale açık olabilmesi nedeniyle eğitim kurumuna ilişkin ciddi eleştiriler de öne çıkmaktadır. Modern devletin her şeyi merkezileştiren yapısında eğitimin de kendine düşen payı alması bu eleştiriyi anlaşılır kılmaktadır. Farklı inanç ve değerlere sahip toplumsal bütünde belirli şeylerin tüm topluma dayatılması kaçınılmaz hale gelebilmektedir. Bu ise eğitimden beklenen kimi verimlerin aksine sonuçlar verebilmektedir.
Değerlerin yalnızca maddi yönünün dikkate alınabildiği kapitalist gerçeklik süreci de inkar edilemez. Buna bağlı olarak eğitim, sadece iş piyasası için diploma teminiyle de ilişkilendirilebilmektedir bazen. Bu durumda onu medeniyetle, dinle, ahlakla ilgili saymaktan çok bir başka toplumsal kurum olarak ekonomi ile bütünleştirme söz konusu olmaktadır. Bu ise esasen eğitim konusunu yeniden ve hep farklı yönleriyle gündemde tutmak için bir bizlere bir vesile sunmaktadır.
ÖNCEKİ YAZI
HUZUREVİNDEN NOTLAR…
YORUMLAR
YORUM YAPIN
Yazarın başka yazısı bulunmamaktadır.