Abone Ol

284. Sayımız Çıktı

284. Sayımız Çıktı
Bütüncül bir medeniyet içerisinde insan yaşamının birçok yönü dikkate alınır. İnsanların sadece içinde yaşamlarını sürdürdükleri şehirlerin, yolları veya binaları gibi maddi yapıları değil; toplumsal kurumlar ve kültürel unsurlar da belirli ilkeler etrafında biçimlenir. Bir toplumu bütünleyen birçok öge vardırsa da din, ahlak, aile ve eğitim en önemli görülebilecek kurumlardır. Genel anlamda medeniyet de bünyesindeki toplumların temel kurucu sütunlarını yerleştiren, bu yönüyle de söz konusu kurumları var eden beşeri çerçevedir.

Değerlerle beraber gelenekleri ve uygulamaları yeni koşullarla kavrayıp yeni nesillere  aktarma süreci olarak eğitimin insan yaşamındaki rolü yadsınamaz. Bu kritik rolün bazen suistimale açık olabilmesi nedeniyle eğitim kurumuna ilişkin ciddi eleştiriler de öne çıkmaktadır. Modern devletin her şeyi merkezileştiren yapısında eğitimin de kendine düşen payı alması bu eleştiriyi anlaşılır kılmaktadır. Farklı inanç ve değerlere sahip toplumsal bütünde belirli şeylerin tüm topluma dayatılması kaçınılmaz hale gelebilmektedir. Bu ise eğitimden beklenen kimi verimlerin aksine sonuçlar verebilmektedir.

Değerlerin yalnızca maddi yönünün dikkate alınabildiği kapitalist gerçeklik süreci de inkar edilemez. Buna bağlı olarak eğitim, sadece iş piyasası için diploma teminiyle de ilişkilendirilebilmektedir bazen. Bu durumda onu medeniyetle, dinle, ahlakla ilgili saymaktan çok bir başka toplumsal kurum olarak ekonomi ile bütünleştirme söz konusu olmaktadır. Bu ise esasen eğitim konusunu yeniden ve hep farklı yönleriyle gündemde tutmak için bir bizlere bir vesile sunmaktadır.

YAZAR HAKKINDA
YORUMLAR
İçeriğe ait yorum bulunmamaktadır.
YORUM YAPIN
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Yazarın başka yazısı bulunmamaktadır.
İLGİLİ YAZILAR