Abone Ol

Ramazan Deyince...

Ramazan Deyince...
Ramazan kardeşlik medeniyetidir.

İnsanoğlunun bir yaratılış gayesi var: “Ben cinleri ve insanları, başka değil, sırf bana kulluk etsinler diye yarattım.” (Zâriyât Suresi, 51/56) buyuran Yüce Rabbimiz söz konusu gayeyi bize ne güzel hatırlatır. Burada geçen kulluk nelerle gerçekleşir peki? Namaz, oruç, hac, zekat gibi ibadetlerle… Bedenini dinç, malını temiz ve ruhunu arınmış kılmaya çalışan insan hakiki bir kulluk yolunda gayret etmektedir? Bu ulvi gayeyle yola revan olan insan; yalan söylemek yerine doğru sözlü olmayı, haksızlık yapmak yerine adaletli olmayı, şiddete başvurmak yerine merhametli davranışlar sergilemeyi seçmez mi? İşte tam burada “kardeşlik” kavramı öne çıkar! Fıtratından doğan diğerkâmlıkla; “Sizden biriniz kendisi için istediğini mümin kardeşi için de istemedikçe iman etmiş olmaz.” (Tirmizî, Sıfatü’l-kıyâme, 59) Nebevi hatırlatmasıyla insan, kendisi için istediğini mümin kardeşi için de ister.

Ramazan... Hoşgörü, diğerkâmlık ve kardeşlik gibi duyguların söz ve davranışlarımıza daha çok yansıdığı ve en çok yakıştığı zaman dilimlerinden biridir. Bize sayısız nimetler bahşedip, bunların kadrini idrak etme yetisini de veren Rabbimiz, ola ki bu idraki unutursak diye de Ramazan ayı gibi böyle hikmetli vakitleri var etmiştir. Her zaman verdiğinden daha çok vermek ister kişi, bir mazlumun bir mağdurun yanında her zamankinden daha çok yer alıvermek ister. Oruçlu iken açların halini daha iyi anlar! Sadece açları değil aynı zamanda kendi ruhunu doyurur Ramazan ayında. İyiliğin mayası daha çabuk tutar ta içinde. Öyleyse Ramazan kardeşlik medeniyetidir.

 

Ramazan berekettir.

“Bir oruçluya iftar veren, o kişinin sevabı kadar sevap elde eder. Oruçlunun sevabından da hiçbir şey eksilmez.” (Tirmizî, Savm, 82) Nasıl bir ay ki sahuru ayrı, iftarı ayrı, teravih namazı ayrı bereket...  Gecenin bir yarısında uykudan fedakârlıkla başına geçilen sahur sofraları, modern zamanların koşuşturması içerisinde günün bitiminde bir araya gelinen iftarlar ve küçük büyük tüm aile fertleriyle dolup taşan teravih namazları Ramazan ayının birer bereketidir. Aile olduğumuzu daha çok hissetme fırsatı bulduğumuz zamanlardır Ramazanlar.

Sevgili Peygamberimiz (s.a.s) “Mübarek Ramazan ayı size geldi. Yüce Allah bu ayda size oruç tutmayı farz kıldı. Bu ayda sema (cennet) kapıları açılır, cehennem kapıları ise kapanır ve şeytanların azgınları bağlanır.” (Nesâî, Sıyâm, 5) buyuruyor. Şeytanların bile hareket alanının kalmadığı bu bereketli ayda, nefislerimize söz geçirip, geçici dünyanın anlık hazlarından feragat ederek kendimizi bulma yolculuğudur Ramazan.

Ramazan disiplinli bir yol tutuşla istikamet üzere yol almaktır.

Her ibadette olduğu gibi oruç ibadetinde de niyet başta gelir. Oruca niyet aslında iyiliğe niyettir. Dargınlıklara, küslüklere son verilmesiyle iyilik yolunda istikamet üzere yol tutmaktır. Diğer aylarda belki de ihmal edilen ibadetlerin daha coşkulu yerine getirilmesidir. Ergenlik çağına gelmemiş, daha kendine oruç farz olmayan evlatların ya da oruç tutamayacak derecede hasta ve yaşlıların bile iftar vaktini beklediği ve bu sayede aile içerisinde fertlerin birbirine sevgi ve saygısının pekiştiği aydır Ramazan.

 

Ramazan nefis terbiyesi, irade eğitimidir.

Açlık, susuzluk ve bazı ihtiyaçlardan belli bir vakit aralığında uzak duran insan, haramlara karşı direnç kazanır. Normal zamanlarda helal olan bazı şeylerden yoksun kalması, nefsini terbiye ederek iradesini güçlendirmeyi öğretir. Sabır ve teslimiyetin en doruğunu yaşar. “Kim inanarak ve karşılığını Allah'tan bekleyerek Ramazan orucunu tutarsa geçmiş günahları bağışlanır.” (Buhârî, Îmân, 28) müjdesine nail olur.

Hz. Ali’nin deyimiyle dünya; “Allah’ın peygamberlerinin mescidi, vahyin iniş yeri, meleklerin namazgâhı, Allah dostlarının mekânı, Allah’ın rahmetinin kazanıldığı ve cennetin hak edildiği yerdir.” (İbrâhim el-Beyhakî, el-Mehâsin ve’l-mesâvî, 386) Ramazan ayı, dünyaya Hz. Ali’nin gözüyle bakabilme becerisini kazanmamızda birçok fırsatlar sunar. Dünyaya bu gözle bakarak bir yaşam sürmek, her ayı Ramazan bilmek ise en büyük kazançtır.

 

O vakit neler yapmalı?

… Secdeye kapan ve Allah’a yakınlaş.” (Alak Suresi, 96/19), “Aile fertlerine namazı emret, kendin de bunda kararlı ol. Senden rızık istemiyoruz; asıl biz seni rızıklandırıyoruz. Mutlu gelecek, günahlardan sakınanların olacaktır.” (Tâhâ Suresi, 20/132) merhamet dolu ilahi uyarılar fehvasınca Ramazan ayında ve diğer zaman dilimlerinde daha iştiyaklı olarak namazı ikame etmeli. Ailece namazla huzur bulmalı.

Müminlerin annesi Hz. Âişe’den rivayet edildiğine göre, Resûlullah’a (s.a.s), “Allah katında amellerin en sevimlisi hangisidir?” diye soruldu. Resûlullah, “Az da olsa devamlı olanıdır.” buyurdu.” (Müslim, Müsâfirîn, 216) nebevi öğüdünce her ibadetimizde istikrarlı bir şekilde yola revan olmalı.

Her iyilik bir sadakadır.” (Buhârî, Edeb, 33) buyuran Allah Resûlünü rehber edinerek hayatındaki iyilikleri çoğaltmalı. Çoluk çocuk yardım faaliyetlerinin içinde yer almalı.

Bir daha günaha dönmemek üzere pişmanlık duyarak, istiğfar ederek tövbe-i nasuhu kuşanmalı!

Aile içinde dirliği, gönüllerde birliği, toplumda iyiliği, dünyada İslam’ı hakim kılmak için çalışmalı!

ÖNCEKİ YAZI 267. SAYIMIZ ÇIKTI
YAZAR HAKKINDA
Fatih Yıldız
Fatih Yıldız
YORUMLAR
İçeriğe ait yorum bulunmamaktadır.
YORUM YAPIN