Abone Ol

Çok İşlevli İngiliz Anahtarı ve Kapılar

Çok İşlevli İngiliz Anahtarı ve Kapılar

Sancılı bir coğrafyada yaşıyoruz. Her şafak yeni bir sancı ile uyanıyoruz. Kaderimiz mi? Maalesef evet. Çünkü dünyanın merkezinde yaşıyoruz.  Merkez meridyeni bizim coğrafyamızdan geçiyor. Batımızda Avrupa, doğumuzda Uzak Asya, kuzeyimizde Rusya,  güneyimizde Afrika.  Doğu’nun mistizmi ile Batı’nın aklı tam da bizim coğrafyamızda hemhâl  olmaktadır. Harita bilgimi zayıf bulduğunuzun farkındayım.    Başlangıç meridyeni İngiltere’de değil miydi diyor olabilirsiniz. Haritalarınızı Batı çizerse elbette orada olur.  Mağrur Batı’nın coğrafî konumlandırmalarını şiddetle reddediyorum. Başkaları da kendine göre coğrafî eksen belirleyip kendini merkeze koyabilir. Koysun. Koysun ki kendini dünyanın merkezine oturtan kemirgen Batı’nın düzeni yıkılsın.

Demokrasi havariliği ile dünyaya kendi yaşam biçimini giydiren Batı, sarhoş kusmuklarıyla dünyanın haritasını çizerken maalesef tarihi de yazıyor. Bundan dolayı kahraman ve hainlerimiz onların düşüncesine ve menfaatine göre belirleniyor.  Biz isetarihte değerlerimizi koruyanların,  hain değil kahraman olduğuna nesillerimizi ikna etmek için çırpınıp duruyoruz.Abdülhamit’in, Vahdettin’in üstüne haksızca vurulan asırlık hain damgaları buna en bariz misallerdir. Bu damgalarbizim mahallenin duvarlarından yeni yeni sökülmeye başlandıysa da hâlâaltın yaldızlarla kazınmış duvarları bulunan mahalleler mevcuttur.

Bu durum tesadüf değildir.  Üst akıllarca planlanan, ustalık ve sabırla icra edilmiş bir oluşumun başarısıdır.  Batı mağlup yaşadığı asırları asla boş geçirmemiştir. Hurafelerden kurtulup ilme yönelmeyi bir seçenek olarak uygularken gelişmiş İslam toplumlarını yıkmayı da ikinci bir seçenek olarak uygulamaya koymuştur. Gerçi, Batı’nın kalpten yoksun aklı için Doğu’nun akıldan yoksun bırakılmış kalbi ile baş etmek çok zor olmadı. . Doğu inanmışlık ve teslimiyeti aklın sorgusu dışına itince feraseti perdelendi.  Feraseti perdelenince izan tutulması yaşadı. İzan tutulunca karanlık, akla hâkim oldu. Böylece kapısını vuran ve gelip ocağının başına oturan dost mu düşman mı çözemedi.

 Batı, batıl da olsa bir fikir ve inanış bloğudur.Batı’dan kastımız illa ki Avrupa değildir. Batı artık kendine ait değerleri ile bir bütün olarak Batı’dır. Onun üst aklı Anglosakson aklıdır. Müsaade ettiği oranda biraz da Siyonizm’dir.  İngiliz ürettiği çok işlevli anahtarı ile hiçbir kapıyı kırmadan,  almak istediği her coğrafyaya girmiştir. Son yüzyılda Siyonizm’in başarısı sizi yanıltmasın. İsrail’in kuruluşu da İngiliz’in planıdır. Aksi takdirde İsrail diye bir devlet asla olamazdı. Batı, coğrafyamızın bağrına sapladığı Siyonizm hançerini çevirdikçe yaramız tazelenir ve kanımızı akar.  Bunu bazen açık savaşla, bazen terörle, bazen darbeyle çoğu zamanda ifsat ile yapar.  Çok iddialı bulabilirsiniz fakat Siyonist hançerinin hamisi Amerika değil İngiltere’dir. Amerika beynini Siyonizm’e teslim etmiş aptal bir figürandır. O figüranı oynatan Siyonist akıldırancak senaryoyu yazan İngiliz’dir. Fakat oyun bitti. İngiliz’in Avrupa Birliği’nden ayrılışı,Siyonizm’e verdiği geçici rolü yeniden kendisinin yapmaya karar verdiğinin işaretidir. Anglosaksonakıl böyle planlasa da iş artık o kadar basit değil. İslam ümmeti uyanmaya başladı.  Bu da dünyanın yeni acılara gebe olduğunun işaretidir.

   Ümmet unutmamalı ki İngiliz kurnazdır, İngiliz sinsidir,  İngiliz planlıdır,İngiliz disiplinlidir,  İngiliz sabırlıdır. İngiliz şovenisttir. Dünya haritasında yaşanan bütün değişikliklerde İngiliz’in kalemi vardır.Dikkat edin kanı değil kalemi vardır. İngiliz bir toprağıasla kanı ile sulayarak almaz. İngiliz toprak alırken kendi aklını, aklını kullanamayanların ise terini ve kanını kullanır.   Fransız’ın, Alman’ın, İtalyan’ın, İspanyol’un aklı İngiliz aklının ancak vergisidir.Bunubirinci Dünya Savaşı’nın sebebi olan sömürge hareketlerine baktığımızda rahatça görürüz. Çünkü sömürge hareketine kalkışan diğer devletlerin yaptıkları ancak İngiliz’den rol çalmak ve onun kırıntılarını toplamaktan ibaret olmuştur.

Anglosakson aklı anlamak için sömürge topraklarındaki hareketlerine bakmak da önemlidir. Arabistanlı Şerif Hüseyin’i birkaç ajan ile Osmanlı aleyhine çeviren ve Osmanlı’nın oradaki varlığını bitiren işte bu akıldır. Orada ölen Müslüman, öldüren Müslüman kazanansa İngiliz olmuştur. Hakeza Hindistan sömürgesi bambaşka ipuçlarıyla doludur.

Çok işlevli İngiliz anahtarını işlevsiz hale getirebilecek ve kapıları onların yüzüne kapatabilecek yegâne güçMüslüman’ın ferasetidir.  Kuran’ın ışığı yeniden önümüzü aydınlatmaya başlayınca bütün kapılar kendiliğinden açılacak ve İslam’ın merhameti insanlığı bir kez daha kucaklayacaktır.

İnşallah…

YAZAR HAKKINDA
İlhan Kurt
İlhan Kurt
YORUMLAR
İçeriğe ait yorum bulunmamaktadır.
YORUM YAPIN