Abone Ol

Anayasaya Aykırılık ve Anayasayı İhlal Kavramları Çerçevesinde 15 Temmuz Darbe Girişimi

Anayasaya Aykırılık ve Anayasayı İhlal Kavramları Çerçevesinde 15 Temmuz Darbe Girişimi

15 Temmuz tarihinde gerçekleşen kanlı darbe girişimi anayasal düzene karşı girişilen bir hareket olarak tarihe geçmiştir. Bu darbe girişimi anayasaya aykırılık kavramı ile özellikle anayasayı ihlâl kavramının tekrardan gündemin ilk maddeleri arasına girmesi sonucunu doğurmuştur.

Anayasaya aykırılık, bir hukuk kuralının konulmasıyla ortaya çıkan ve Anayasa Mahkemesi tarafından verilen iptal kararıyla düzeltilen durumları ifade etmektedir (Soysal, 1997, s. 261). Bir kanun anayasadaki ilgili norm ya da normlara aykırı ise bu kanunun geçerli olduğunu, hatta söz konusu bu kanunun kanun olduğunu söyleyebilmek mümkün değildir (Gözler, Anayasa Hukukunun Genel Teorisi, 2011, s. 218-219). Anayasa Mahkemesi, anayasaya aykırılığı iddia edilen kanun, kanun hükmünde kararname ve Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünü şekil ve esas bakımından denetleyebilmektedir. Anayasa hukuku doktrininde bu konu anayasaya uygunluk denetimi olarak adlandırılmaktadır.

Anayasayı ihlâlde, cezalandırılması gereken bir suç söz konusu olmaktadır (Soysal, 1997, s. 261). Anayasayı ihlâl kavramına anayasada yer verilmemiş olmasına rağmen, bu suç Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 309. maddesinde yasama organı tarafından düzenlenmiştir. TCK’nın 309. maddesinin 1. fıkrasında “Cebir ve şiddet kullanarak, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya veya bu düzen yerine başka bir düzen getirmeye veya bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs edenler ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılırlar.” hükmüne yer verilmiştir.

Anayasaya aykırılık ile anayasayı ihlâl kavramları arasında bir derece farkının olduğu ve anayasaya ihlâlin, anayasaya aykırılığa nispetle daha ağır ve yoğun aykırılıkları içerdiği söylenebilir. Anayasayı ihlâl durumunda ortaya çıkan anayasaya aykırılıklar kasten yapılmış aykırılıklardır (Gözler, 2016).

Ceza hukukçularına göre anayasa dışı yollarla yapılan hareketler cebir olarak sayılmaktadır. Bir kanunun çıkarılmasında yasama organı üzerinde anayasa dışı baskıların var olması anayasayı ihlâl olarak adlandırılacaktır. Bu baskıların ordu ve polis gibi devlet gücünü kullanan kurumlar tarafından yapılmış olması anayasayı ihlâl suçu olarak nitelenmekten kurtulamayacaktır. Çünkü yetkililerin belirlenen görevlerin dışına çıkması söz konusu bu güçleri meşru olmaktan çıkaracaktır. Anayasayı ihlâl suçu sadece ayaklanma ve darbe şeklinde değil, meclisin çevresine tehdit havası oluşturacak ölçüde kuvvet yığarak anayasaya aykırı kanun çıkarılması durumunda, söz konusu kanun görünürde anayasaya uygun olsa da anayasayı ihlâl durumu ortadan kalkmayacaktır. Anayasa dışı bir davranış cebir kullanılmaksızın ortaya çıkmış ise bu davranış anayasaya aykırı bir davranış olarak ifade edilecektir. Cebir kullanılmadıkça gösterilen her türlü anayasa dışı davranış anayasayı ihlâl değil, anayasaya aykırılık teşkil edecektir (Soysal, 1997, s. 261). Bu iki kavram arasındaki fark cebir ve şiddet unsurunda ortaya çıkmaktadır.

15 Temmuz Darbe Girişimi, cebir ve şiddet kullanılmak suretiyle anayasa ile kurulmuş olan düzeni ortadan kaldırmayı amaçlamış olup, anayasayı ihlâl suçu olarak nitelendirilmesi gerekmektedir. Çünkü anayasayı ihlâl, devletin silahlı gücünü elinde bulunduran askerler tarafından görevleri haricinde kullanılmıştır. Askerin elindeki bu güç askerî hizmeti düzenleyen hukuk kuralları dışında kullanıldığında fiilî illegal güç olarak nitelendirilmekten kendisini alıkoyamayacaktır (Soyaslan, 1993, s. 77-78). Tüm bu açıklamalar göstermektedir ki, 15 Temmuz hadisesi tereddüde yer bırakmayacak şekilde bir anayasayı ihlâl durumunu ifade etmektedir.

Kaynakça

Gözler, K. (2016, Mayıs 30). 1982 Anayasası Hâlâ Yürürlükte mi? Anayasızlaştırma Üzerine Bir Deneme. Eylül 13, 2016 tarihinde http://www.anayasa.gen.tr/anayasizlastirma-v4.pdf

Gözler, K. (2011). Anayasa Hukukunun Genel Teorisi (Cilt 1). Bursa: Ekin Basım Yayın Dağıtım.

Soyaslan, D. (1993). Anayasanın Ceza Normları Tarafından Korunması T.C.K.'nun 146. maddesi. Anayasa Yargısı Dergisi , 10, 57-90.

Soysal, M. (1997). 100 Soruda Anayasanın Anlamı. İstanbul: Gerçek Yayınevi.

ÖNCEKİ YAZI ZAMAN DARALDI
YAZAR HAKKINDA
Batuhan Ustabulut
Batuhan Ustabulut
YORUMLAR
İçeriğe ait yorum bulunmamaktadır.
YORUM YAPIN